İskandinav mitolojisi en genel anlamıyla İskandinav topluluklarının Hristiyanlık öncesi dinleri, inanışları ve efsaneleridir. Danimarka, İsveç, Norveç ve İzlanda gibi İskandinav ülkelerinde yaşayan halkların atalarının kuşaktan kuşağa aktardığı zengin bir mitos öykü ve masal dağarcığı vardır. İskandinavya’da tapılan tanrılara ilişkin efsanelerin yanı sıra ‘Sağa’ denen ve kahramanların haydutların, hayaletlerin, canavarların deniz krallarının köylülerin cücelerin aşk ve serüvenlerinin anlatıldığı öyküleri de vardır. İskandinav mitolojisi günümüz dünyasında mitoslarda geçen tanrılar ve simgeler yönüyle oldukça bilinir bir durumdadır .Örneğin ’Yüzüklerin Efendisi’ kitap ve film serisi temeline bu mitosları oturtarak şekillendirilmiştir. Yazar Tolkien’in Orta Dünya (Middle Earth) adı İskandinav mitolojisindeki dokuz dünyadan insanlara ait olan Midgard’dan esinlenilerek yaratılmış. Cüceleri yaratan Äule demirciler tanrısı balta kullanan Thor’la önemli benzerlikler taşıyor. Tolkien’in kul...
Kasların tam olarak gevşeyip durmasıyla yaşanan Letarji uykuya benzer derin bir uyuşukluk hali olup, patolojik yani normal dışı seyir gösteren ve incelenmesi gereken uykudur. Adı tam olarak Letarjik Uyku olan durum, Yunanca Lethe (bilinçsizlik, unutkanlık) ve Argia (hareketsizlik, sonradan argos olur) kelimelerinin birleşiminden türemiştir. “Lethargie” olarak dile geçip “Letarji” diye Türkçeleşen kelime, “uyuşukluk” anlamına gelmektedir. Letarjik Uyku günlerce bazen de yıllarca sürerken genelde kişinin yaşadığı şok, stres, zehirlenme, bayılma gibi durumlarda görülmektedir. Kişi uykuya dalıp 20 yıl uyanmayabilirken bu uyuşukluk durumu yaşlanma mekanizmasını da zayıflatmaktadır. Uyanıldığında yaşama kalınan yerden devam edilirken, 20 yıllık laterjik uykudan uyanınca -yaklaşık- 3 yıl sonra biyolojik yaşa gelinebilmektedir (yani yaşlanma vardır -sonradan-). Laterjik uykuda etrafta olan ve bitenin zaman zaman duyulabildiği bilinirken, koma ya da bitkisel yaşamla da karıştırıldığı da ...
Sanat tarihinde yakın arkadaş olan pek çok sanatçı, diğer sanatçı arkadaşının çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Picasso ve Dali İspanyol olduklarından dolayı sık sık bir araya gelmiş Fransa'da birbirleri ile vakit geçirmişlerdir. Bu eserle ilgili pek çok sembolist yaklaşımlarda bulunulmuştur. Dali, Picasso'dan etkilenen bir sanatçıdır. Ve kendi sanatına olan katkılarını dile getirmekten çekinmemiştir. Bir dönem aralarında husumet yaşansa da bu uzun sürmemiştir. Bu husumetin nedeni Dali'nin Adolf Hitlere karşı ılımlı yaklaşımı ve de o süreç içinde Picasso'nun kendisini Kominist olarak açıklamasıdır. Ayrıca İspanya o dönem faşist Franco tarafından iç savaşa sokulmuştur. Picasso, Franco'ya karşı sert bir tavır almıştır. Ama Dali İspanya'ya dilediği zaman girip çıkmak istiyordu ve Franco'ya övgüler diziyodu. Dali sahiden de Faşist bir sanatçı mıdır yoksa o dönemde sadece sansasyon yaratmak için mi o tarz açıklamalar yapmış ve büyük tepkil...
Yorumlar
Yorum Gönder